AĞRI
GENEL
BİLGİLER
Yüzölçümü: 11.376 km²
Nüfus:
437.093 (1990)
İl
Trafik No: 04
1650 metre
yüksekliğindeki bir yaylada yer alan Ağrı, ismini yanında heybetle görünen
dağdan almaktadır. Türkiye'ye en tepeden bakabileceğiniz ve doğuya açılan kapısı
Ağrı, tarih boyunca çok sayıda kavim ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ağrı
ili, yazın dağcılık ve doğa yürüyüşüne, kış mevsiminde kayak sporuna elverişli
parkurlara sahip efsanevi dağı ile doğunun turizm merkezleri arasındadır.
İLÇELER:
Ağrı ilinin
ilçeleri; Diyadin, Doğubayazıt, Eleşkirt, Hamur, Patnos, Taşlıçay ve Tutak'tır.
Diyadin ile ilgili bilgiler: Merkez ilçenin doğusunda, Erzurum -
İran yolunun 50. kilometresinde 7 km.lik bir yol ile bu yola bağlanmıştır. Murat
nehri kıyısında yer alan kaplıcaları ile ünlüdür. Diyadin Kaplıcaların suları
cilt, romatizma, adale ağrıları için şifalı sulardır.
Doğubayazıt ile ilgili bilgiler: İl merkezinin 93 km. doğusunda,
Erzurum - İran yolu üzerindeki İlçenin en önemli tarihi eseri İshak Paşa
Sarayı'dır. Balık Gölü ve Ağrı Dağı yamacındaki Meteor çukuru, ilçenin ilgi
çeken diğer değerleridir.
Eleşkirt ile ilgili bilgiler: 1998 yılında İlçeye, Güneykaya
mevkiinde kayak turizmine yönelik tesisler yaptırılmıştır.
Hamur ile ilgili bilgiler:
İl merkezine 15 km.
güneyinde yer alan İlçenin başlıca tarihi eserleri Selçuklulardan kalma Havaran
Kalesi ve Mahmut Paşa Kümbetidir.
Patnos ile ilgili bilgiler:
İlçe Ekonomisine
canlılık getirecek sergi, fuar, panayır gibi etkinlikler yapılmamaktadır. Turizm
açısından da art bölgede yer aldığı için herhangi bir faaliyet yoktur. Aynı
zamanda turistlerin ilgilenebilecekleri yeterli bir tarihi ve doğal güzellikleri
bulunmamaktadır. Mevcut eserler ise doğa ve insan tahribatı nedeniyle gözle
görülebilir özelliklerini kaybetmiştir.
Taşlıçay ile ilgili bilgiler: Ağrı ilinin orta kısmında bulunan
Taşlıçay ilçesinin kuzey ve güneyinde bulunan 2000 m yükseklikteki dağlar,orta
bölümde Murat Vadisi ile ayrılır.Arazi volkaniktir,en yüksek noktası Güneydeki
Aladağ üzerinde bulunan Koçbaşı tepesidir.
Tutak ile ilgili bilgiler: Deniz seviyesinden 1535 metre
yükseklikteki ilçenin alanı 1562 Km². dir. Yörenin toprakları yüksek yayla
karakterinde ve oldukça engebelidir.
Karayolu: Karayolu ile çevre il ve ilçelerden
Ağrı ya, Ağrıdan çevre il ve ilçelere düzenli karayolu ulaşımı olduğu gibi büyük
şehirlerede hergün karşılıklı otobüs seferleri vardır.
Otogar Tel:
(+90-472) 212 09 63
Demiryolu
İstasyon
Tel: (+90-472) 2l3 79 l9
Havayolu: Havalimanının kent merkezine
uzaklığı 7 km.dir.
Havalimanı
Tel: (+90-472) 216 04 02 - 216 04 00
Ağrı -
Ağrı Dağı ile ilgili bilgiler
Türkiye'nin
en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik konumu ve Büyük Tufandan sonra Nuh'un
gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır.
Kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı Dağının farklı dillerde bir çok ismi vardır.
Başlıcaları, Ararat, Kuh - i Nuh, Cebel ül Haristir.
Marco
Polonun hiç bir zaman çıkılamayacak dediği Dağa ilk tırmanışı, kayıtlara göre 9
Ekim 1829 yılında Prof. Frederik Von Parat tarafından gerçekleştirildi. İkinci
kış tırmanışı ise ilk tırmanıştan çok sonra 21 Şubat 1970' de Dağcılık
Federasyonu eski başkanlarından Dr. Bozkurt Ergör tarafından gerçekleştirildi.
1980'li yıllarda binlerce dağcı Ağrı Dağını ziyaret etti. Ağrıya tırmanışa 1990
yılında yasaklandı.1998 de Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin
vermesiyle bu yasak kaldırıldı.
Yükseklik 5165 m.
Konumu
Doğu Anadolu'da İran
sınırları yakınında yükselir. (Aras-Murat Nehirleri arası)
Tırmanış
Zamanı Tırmanışlar İçin En Uygun Zaman Temmuz,
Ağustos ve Eylül aylarıdır. Kış tırmanışları zorlu ancak zevklidir.
Özellikleri Ağrı dağı(5165 m.), Anadolu
Yarımadası ve Avrupa'nın en yüksek doruğudur. 4000 metreye kadar bazalt daha
sonra sonraki yükseklikte andezit lavlarından oluşarak volkanik bir dağ
özellikleri gösterir. Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır. Doğu yüzünde
Serdarbulak yaylası ve 3896 m. yükseklikteki Küçük Ağrı Dağı yer alır. Ağrı dağı
yüksekliği, buzulları, insanları, değişik yapısal görünümleri, kar sınırına
kadar kaplı otlukları ve dağ çayırları ile ilginç ve çekici bir görünüme
sahiptir.
Ulaşım
ve Konaklama Trabzon-Erzurum-Tahran Uluslararası
kara yolları Ağrı eteklerini dolanarak İran'a uzanır. Ankara-Erzurum arasında
düzenli olarak hava, demir ve karayolu bağlantısı mevcuttur.
Dağa en
yakın merkez Doğubeyazıt'tır. Buraya Ağrı ve Erzurum'dan ulaşmak mümkündür. Kent
ve çevresinde konaklama ve lokanta tesisleri vardır.
Tırmanışlar
Malzemeler Krampon, İp (11 mm), Buz Kazması, Emniyet
Malzemeleri (Perlon, Buz Burgusu vb)
Yaz
çıkışlarında (-5, -10 ºC'ye) dayanaklı
uyku tulumu, anorak, rüzgarlık, diğer kamp malzemeleri ile gerekli ihtiyaçlar,
Dağcıların çıkışları izne tabi olan Ağrı ve Küçük Ağrı dağlarına tırmanışlarında
şu noktalarından hareket etmeleri zorunludur.
* Ağrı
dağına çıkışlar Doğubeyazıt - Topçatan köyü - Eli Çiftliği güzergahından olmak
şartıyla yalnızca dağın Doğubeyazıt sınırları içinde kalan cephesinden
yapılmaktadır.
* Küçük
Ağrı Dağına ise yalnızca kuzeybatı güzergahından çıkış yapılmaktadır. Ağrı Dağı
doruğuna tırmanmak için haberleşme, taşıma güvenlik ve tırmanma açısından en
rahat ve sık kullanılan rota güney rotasıdır.
*
Doğubeyazıt'ta konaklayan dağcılar tırmanış için gerekli hazırlıkları burada
tamamlayarak oto mobil ile Eli köyüne ulaşırlar. Burada su ikmali yapıldıktan
sonra 7-8 saatlik bir yürüyüşle 2800 m. yükseklikteki ilk kamp yerine varılır ve
burada geceleme yapılır. 2. gün 4-6 saatlik bir tırmanışla 4200 m. dolaylarında
ikinci kamp yerine ulaşılır. Doruk tırmanışı için krampon, buz kayması ve ip
alınması zorunludur. 8-10 saatlik tırmanışla doruğa ulaşılır ve birinci kamp
yeri olan 2800 m. ye dönüş yapılır.
Ağrı -
Bubi Dağı
Doğu
Anadolu Bölgesi, Ağrı ili sınırları içinde yer alan Kayak Merkezi Ağrı şehir
merkezine 18 km. mesafedeki Bubi dağında kurulmuştur.
Ulaşım: Ankara ve İstanbul'dan haftanın
belirli günlerinde uçak seferleri bulunmaktadır. 18 km. uzaklığındaki şehir
merkezine ulaşım, özel araçlarla mümkündür.
Coğrafya: Karasal iklimin hüküm sürdüğü kayak
merkezinde kayak için en uygun sezon Aralık-Nisan aylarıdır. Alpin Çayırlarla
kaplı merkezde, kayak mevsiminde kar yüksekliği 1-2 metreyi
bulmaktadır.
Konaklama ve Diğer
Hizmetler: Ağrı il
Özel İdare Müdürlüğüne ait bir kayak evi hizmete girmiştir. Merkezde 60 kişilik
bir kafeterya bulunmaktadır.
Mekanik
Tesisler ve Pistler: Kayak Merkezinde uzunluğu 1227 m.
olan 600 kişi/saat kapasiteli teleski hizmet vermektedir. Ayrıca Ağrı'ya 45 km.,
Eleşkirt ilçesine 4 km. uzaklıkta, 4 kişilik iskemleli sökülebilir telesiyej
tesisi daha yapılmıştır. Tesis uzunluğu 1650 m olup kapasitesi. 1000
kişi/saattir.
Ağrı
Dağı ile ilgili bilgiler
Türkiye'nin
en yüksek dağı olan Ağrı Dağı (5165 m.) eskiden beri bilginlerin, dağcıların,
serüvencilerin ilgisini çekmiş ve birçok hikaye, türkü ve efsaneye konu
olmuştur.
İncil ve
Tevrat'ta da adı geçen dağa, turizm açısından önemli bir konum kazandıran yaygın
inanca göre; Nuh Peygamber zamanında yeryüzünü kötülükler kaplamıştır. İnsanlara
bir ders vermek amacı ile Tanrı, Nuh'a bir gemi yapmasını emreder. 300 arşın
boyunda, 50 arşın genişliğinde ve 30 arşın yüksekliğinde yapılacak gemiye, Nuh
Peygamber, eşi, oğulları, oğullarının eşleri ile birlikte yeryüzünde bulunan
bütün canlı türlerinden 7 erkek, 7 dişi, sürüngenlerden 2 erkek, 2 dişi, yeterli
yiyecek de alarak binecektir. Nuh Peygamber, Tanrının emri doğrultusunda gemiyi
yapar ve canlılarla beraber gemiye girer. 7 gün sonra 40 gün 40 gece süren tufan
sonucunda gemidekilerin dışında kalan tüm canlılar yok olur. Suların çekilmesi
ile gemi, Ağrı Dağı'na oturur ve içindeki canlılar sevinçle gemiden ayrılarak
yeryüzüne dağılır. Bu; yönüyle dini açıdan çok özel olan dağ, düz bir arazide
aniden yeryüzünden göğe doğru yükselen heybetli görünümü, yazın bile karlı
dorukları, bitki örtüsü ve barındırdığı hayvan türleri ile etkileyicidir.
Nuh'un
Gemisinin İzi ile ilgili bilgiler
Türkiye-İran transit yoluna 3.5 km.
uzaklıkta, Ağrı Dağı'nın güneyinde Telçeker ile Meşar köyleri arasında yer alan
doğal bir anıttır. Bu anıt gemiye benzer bir siluettedir. Başta Amerikalı
araştırmacı James Irwin olmak üzere birçok araştırmacı büyük tufandan sonra
Nuh'un gemisinin buraya oturduğu yönündeki iddiaları araştırmak üzere kutsal
geminin kalıntılarını bulmak için 1983 yılından itibaren çalışmalara
girişmişlerdir. Kültür Bakanlığı gemi kütlesine benzeyen bu jeomorfolojik
yapının "Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı" özelliği taşıması
münasebetiyle 1987'de 3657 sayılı kararı ile burayı doğal SİT alanı ilan
etmiştir.
Meteor
Çukuru ile ilgili bilgiler
Alaska'daki
meteor çukurundan sonra dünyanın 2. büyük göktaşı çukurudur. Gürbulak Hudut
Kapısı ile Sarıçavuş köyü arasında, İran sınırına 2 km. kadar mesafededir. 70-80
yıl önce düşen bir Göktaşı tarafından oluşturulan meteor çukuru 35 m.
genişliğinde ve 60 m. derinliğindedir.
Müzeler
Ağrı
İshak Paşa Sarayı ile ilgili bilgiler
Doğubayazıt
ilçesinin 5 km. doğusunda, bir tepe üzerine kurulan saray İstanbul Topkapı
Sarayı'ndan sonra yapılmış sarayların en ünlüsüdür.
Osmanlı
İmparatorluğu'nun Lale Devri’ndeki son büyük anıt yapısıdır. 18. yüzyıl Osmanlı
mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden olduğu kadar, sanat tarihi
yönünden de değeri büyüktür.
Saray
binasının bulunduğu zemin, vadi yakası olduğundan, kayalık ve sert bir yerdir.
Eski Beyazıt şehrinin merkezinde olmasına rağmen, bu yapının üç tarafı (kuzey,
batı, güney) dik ve meyillidir. Sadece doğu tarafında müsait bir düzlük vardır.
Sarayın giriş kapısı buradadır. Saray, kalelerin özelliğini kaybettiği, ateşli
silahların bulunduğu bir çağda yapıldığından, doğu yönündeki tepelere karşı
müdafaası zayıftır. Cümle kapısı savunma bakımından en zayıf noktasıdır. Cümle
kapısı bölümü, İstanbul ve Anadolu'da kurulan saraylarınkinden farksız olup, taş
işçiliği ve oymacılığı yönünden muntazamdır. Türklere özgü tarihi saray
örneklerindendir. 366 odadan oluşan sarayın yapımına Çıldır Beyi Çolak Abdi Paşa
tarafından 1685 yılında başlanmıştır. 1784 yılında saray iki avlu ve bu avluda
bulunan yapılar topluluğundan meydana gelmiştir. Birinci avludaki yapıların
bazıları yıkılmıştır. Dört tarafı yapılarla çevrili ikinci avlu dikdörtgen
planlıdır. Girişe göre sağ tarafta selamlık ve onun arkasında haremlik vardır.
Bunların sonunda cami ve türbe bulunmaktadır. Türbe Selçuklu kümbet mimarisi
üslubunda inşa edilmiştir.
Mağaralar
Buz
Mağarası: Küçük
Ağrı Dağı eteğinin bittiği düzlükte bulunmaktadır. Doğubayazıt-Gürbulak transit
yolunda Hallaç köyü yolu sapağına 3 km. mesafededir. Örneğine çok az
rastlanılabilecek doğal bir anıt durumundaki mağara toprağın 15-20 m.
derinliğinde yer almakta olup 100 m. uzunluğa ve 50 m. genişliğe sahiptir.
Mağara içinde insan büyüklüğünde buzdan dikitler yer almakta ve bu dikitler ışık
altında farklı renklere bürünmektedir.
Meya
Mağaraları ile ilgili bilgiler:
Diyadin'e 15 km. uzaklıkta bulunan, kayaların insan eliyle oyularak barınma,
ibadet ve diğer yaşamsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesi amacına yönelik olarak
yapılmış mağaralardır. Eski bir yerleşim merkezi olan bu mağaralar bütün olarak
ele alındığında adeta bir anıt kent niteliğinde olup, değişik inanç ve
kültürlerin izlerini taşımaktadırlar. Oldukça geniş olan mağaralarda kilise ve
mezar kalıntıları ve su kanalı bulunmaktadır. Tokluca Kalesi'nden yer altına
inen merdivenler aracılığı ile bu mağaranın bağlantısı olduğu düşünülmektedir.
Kaleler ile ilgili bilgiler
Tokluca
Kalesi ile ilgili bilgiler: Diyadin
ilçesine 19 km. mesafede bulunan Tokluca köyünün hemen arkasındaki tepe üzerinde
bulunmaktadır. 100-150 m. uzunluğunda bütün bir kaya kütlesi gibi duran kale 2
m. uzunluk ve genişliğindeki taşlardan yapılmıştır. Kalenin üstünde yer alan 3
m. genişliğindeki bir giriş deliğinden 30 basamaklı merdivenle kale içindeki
sahanlığa inilmektedir. Bu sahanlıktan üç ayrı yeraltı tüneline açılan giriş
kapıları ve merdivenler bulunmaktadır. Bu tünellerden birine 70 basamaklı,
diğerine de 350 basamaklı merdivenle inilmekte olup bu tünellerin Meya
Mağaraları'na ulaşmakta kullanıldığı tahmin edilmektedir.
Kan
Kalesi ile ilgili bilgiler: Tutak
ilçesinin 15 km. batısında eski adıyla "Kalekule" denilen Dönertaş köyü
yakınlarında bulunmaktadır. Hangi tarihte ve kimler tarafından yaptırıldığı
bilinmeyen kale "Kale-i Hum" adıyla da bilinmektedir.
Doğubayazıt Kalesi ile ilgili bilgiler: Eski Beyazıt'ın kuzey doğusundaki
Belleburç denilen yerde, kayalar üzerinde, Doğubayazıt'ın 5 km. doğusundadır.
Kaledeki Urartu mezarları ve antik çağlara ait kalıntılar, buranın antik kent
olduğunu göstermektedir. Kaleyi inşa edenler ya da yapım tarihi ile ilgili bir
bilgi bulunmamaktadır.
Diyadin
Kalesi ile ilgili bilgiler: Diyadin
ilçe merkezinde Murat Nehri kıyısındaki kayalıklarda kurulmuş olan kale, Evliya
Çelebi'nin Seyahatname'sine göre Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ın oğlu
Ziyaüddin tarafından yaptırılmıştır. Gerçekte ise, kullanılan malzemeler ve
yapılış tarzı, Urartular tarafından inşa edildiğini göstermektedir. Akkoyunlu,
Karakoyunlu ve Osmanlılar döneminde onarım görmüştür.
Havaran
Kalesi: Hamur ilçe
merkezinde bulunmaktadır. Hamur Deresi'nin üzerindeki kayalıklara kurulmuştur.
Dereden yüksekliği 100 m. civarındadır. Selçuklu dönemine ait olan kale içinde
cami, kalebeyi konağı, deve hanları ile kaleden 400 m. uzaklıkta ve kaleden daha
yüksek bir tepe üzerinde gözetleme kulesi bulunmaktadır.
Şoşik
Kalesi ile ilgili bilgiler: Hamur
ilçesine 35 km. uzaklıkta bulunan Karlıca köyündeki sarp kayalıklar üzerine
kurulmuş bir kaledir. Kalenin ne zaman ve kimler tarafından yaptırıldığı kesin
olarak bilinmemekle beraber Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde kaleden
"Azerbaycan Hükümdarı Ziyaüddin tarafından yaptırılmıştır" şeklinde
bahsedilmektedir. Kale içerisinde ibadethane, hamam, gözetleme kulesi, zindanlar
ile su kulesi bulunmaktadır. Kale Karakoyunlular zamanında tamir görmüştür.
Kız
Kalesi ile ilgili bilgiler: Şoşik
Kalesi'nin 2 km. doğusundaki bir tepe üstünde yer alan kalenin Şoşik kalebeyinin
kızı için yaptırıldığı rivayet edilmektedir.
Küpkıran
(Harabe Göl) Kalesi ile ilgili bilgiler: Ağrı il merkezinin 20 km. doğusunda
yer alan Yukarı Küpkıran köyü ile Harabegöl köyü arasında bulunmaktadır. Büyük
kesme taşlardan yapılmış mazgallı bir kaledir. Eski ve önemli bir yerleşim yeri
olan Harabegöl köyünün depremler ve toprak kaymaları sonucunda batmasıyla oluşan
çukura zamanla su dolması nedeniyle köyün yakınında bulanan kaleye bu ad
verilmiştir.
Toprakkale ile ilgili bilgiler: Eleşkirt ilçesinin 14 km. doğusunda
Toprakkale köyünde bulunmaktadır. Urartulara ait olan kalenin tapınak ve
yerleşim yerleri tamamen yok olmuş, günümüze ancak burç ve duvar kalıntıları
kalmıştır.
Anzavur
Kalesi ile ilgili bilgiler: Patnos
ilçesinin 2 km. kuzey batısındaki Anzavur Tepesinde bulunan kale, Urartu
medeniyetine ait olup M.Ö. 8. yüzyılda yapılmıştır. Kalenin duvarları Urartu
Kralı Menua, tapınak kısmı ise İşpuini tarafından inşa ettirilmiştir.
Cami,
Kümbet ve Kiliseler
Beyazıt
Eski Camisi (Cami-i Gevher Digar) ile ilgili bilgiler: Beyazıt Kalesi'nin güney eteğinde
Birinci Selim tarafından yaptırıldığı kabul edilen camidir. Caminin yer aldığı
vadi yamacı düzeltilerek duvar örülmek suretiyle düz bir platform oluşturulmuş
ve üzerine bina inşa edilmiştir. Kesme taştan inşa edilen cami 15x15 m.
boyutlarında kare planlı ve tek kubbelidir. Yapıda kahverengi, sarı ve beyaz
renkte taşlar karışık bir biçimde kullanılmıştır. Caminin giriş kapısı, beden
duvarları, mihrabı, son cemaat yeri duvar payları, kubbeye geçiş sistemleri
duvarlardaki kemerler, pencereler ve minare estetik bir sadelikte yapılmıştır.
Toprakkale Camisi ile ilgili bilgiler: Toprakkale köyünde 1684 tarihinde
Mirza Bin Adbi Paşa'nın yaptırdığı camidir. Höyüğün güney yamacındadır.
Sürmeli
Mehmet Paşa Türbesi: Hamur ilçesi merkezinde olup, Osmanlı döneminde inşa
edilmiştir. Beyaz, yumuşak taştan yapılan kümbetin duvarlarında iki sıralı
kırmızı taştan kuşak mevcuttur.
Üç
Kümbetler ile ilgili bilgiler: Üç
kümbetlerden birisi Patnos ilçesine 2 km. mesafede olan Ziyaret, ikincisi Süphan
Dağı eteğindeki Taşkıran, üçüncüsü de Dedeli bucağının Acım köyündedir.
Hamur
Kümbeti ile ilgili bilgiler: Hamur ilçe
merkezinin kuzeydoğusunda, Ağrı-Van yoluna 300 m. uzaklıktadır. Selçuklu
kümbetlerinden ayrı bir mimari tarzda, altı (gövde kısmı) dikdörtgen, üstü balık
sırtı biçimindedir. Kümbetin 18. yüzyılda İshak Paşa'nın torunlarından İbrahim
Paşa tarafından yapıldığı söylenmektedir.
Karagöz
Kilisesi ile ilgili bilgiler: Tutak
ilçesinin 26 km. batısındaki Dayıpınarı köyü yakınında kayalar oyulmak suretiyle
yapılmış bir yeraltı kilisesidir.
Üç
Kilise ile ilgili bilgiler: E-23
karayolunun hemen güneyinde olan Taşlıcay ilçe merkezine 18 km. uzaklıktaki
Taşteker köyündedir.
Termal
Merkezler ile ilgili bilgiler
Termal
merkezler yönünden oldukça zengin olan Ağrı'nın Diyadin ilçesinde Yılanlı, Davut
ve Köprü kaplıcaları bulunmaktadır. Suları romatizma ve deri hastalıklarına iyi
gelmektedir. İlçenin girişinde 3 yıldızlı bir termal otel bulunmaktadır.
Dambat
Çermiği ve Maden Suyu ile ilgili bilgiler: Ağrı'ya 5 km. uzaklıktaki Yolluyazı
(Dambat) köyünde, Murat Nehri'nin kıyısındadır. Yerden fışkıran su kükürtlüdür.
Yara, çıban, sivilce gibi deri hastalıkları ve romatizma için şifalıdır.
Diyadin
Kaplıcaları ile ilgili bilgiler:
Diyadin ilçesinin 5 km. güneyindedir. Köprü, Yılanlı ve Davut adlarını alan üç
sıcak su kaynağından oluşmaktadır. Deri hastalıkları ile enfeksiyonlara bağlı
romatizmal hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir. Kaplıcalar Diyadin'in 7 km.
güneyindedir. Sezon süresince devamlı dolmuş seferleri yapılan kaplıcalarda 150
yatak kapasiteli turistik bir otel bulunmaktadır.
Kuş
Gözlem Alanı
Sarısu
Ovası
Doğubeyazıt
Sazlığı
Ağrı,
kuzeyden Kars ve Iğdır, Batıdan Erzurum ve Muş güneyden Bitlis ve Van, doğudan
İran sınırı ile çevrilidir.
Ağrı' da
mevcut toprağın büyük kısmını dalgalı, yüksek dağlık arazi meydana getirir. Ağrı
ilinde dağlar sıralar halindedir.
Ağrıda
bitki örtüsü olarak zengin otsu bitki türleri egemendir. İlkbaharda canlanan
otlar, sonbaharda havaların soğumasıyla tükenir. Kışları soğuk ve sert yazları
kurak ve sıcaktır.
Ağrı ilinin
tarihi, Paleolitik Çağ’a kadar uzanmaktadır. Daha geç dönemlerde bu bölge ile
Mezopotamya arasında kültürel ilişkiler olduğunu gösteren Tunç Çağı araç
gereçleri bulunmuştur. Ağrı ve çevresine yerleşen en eski topluluklardan biri
Hurrilerdir. M.Ö. 14. yüzyılda Hititlerin Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki
etkinliklerini yitirmeleriyle ortaya çıkan Hurrilerden sonra yöre Urartu, Pers,
Makedon, Roma ve Bizans hâkimiyetine girmiştir. M.S. 7. yy. ortalarında
Arapların eline geçen ve stratejik konumu nedeniyle istilalara uğrayan Ağrı’yı
11. yüzyılda Selçuklular egemenlikleri altına almışlardır. Selçukluların
aralıklarla süren egemenlikleri Moğol akınlarıyla son bulmuştur. Sonradan
İlhanlılar, Celayirliler, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı
İmparatorluğu egemenliğine girmiştir. I. Dünya Savaşı’nda Ruslar tarafından
işgal edilen bölge, 1921 yılında yapılan Kars Antlaşması ile Türkiye’ye iade
edilmiştir.
Ağrı
yöresinde hayvancılığın büyük çapta olması nedeniyle hayvan ürünleri büyük
miktarda kullanılmaktadır. Ağrı zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Saç
kavurma en meşhur yemeğidir. Gosteberg buğulama, Abdigör köftesi, Hengel, haşıl,
erişte, kuymak, kete, bişi, erdek, hasude, bulgur pilavı, yalancı köfte, ekmek
aşı,lalanga, ayran aşı, halise,çiriş ketesi, murtuğa ve ağızyakan ve deveci
çorbası gibi yöreye özgü yemekleri vardır.
Ağrı'dan
Yemek Tarifleri ile ilgili bilgiler
Gosteberg
Buğulama
Malzemeler:
Genç kuzu
veya oğlak eti
Tereyağı
Salça
Gosteberg
adı verilen dağ otu
Hazırlanışı: Genç kuzu veya oğlak kesilip
yüzüldükten sonra ayıklanıp doğranır. Tereyağı ve salça ile yoğrulur. Üzerine
gosteberg otu ince kıyılarak serpilir. Tüm bu karışım aynı hayvanın postu
içerisine koyularak açık yerleri dikilir. Düz bir yerde üzerine nemli toprak
yığılır, bu toprağın üzerinde bir saat kızgın ateş yakılır. Bir süre
dinlendirildikten sonra post açılarak servis yapılır.
Selekli
Saç Kavurma
Malzemeler:
Taze oğlak
veya kuzu eti
Sarımsaklı
yoğurt
Tereyağı
Hazırlanışı: Et doğranır içine tereyağında
eritilmiş salça konur, bu şekilde kızartılan et indirilip bir süre
dinlendirilir. Üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.
Abdigör
Köftesi
Malzemeler:
Kemiksiz
kuzu, oğlak veya dana eti
Soğan
Haşlanmış
pirinç
Baharat
Hazırlanışı: Taze et dövülerek hamur haline
getirilir, baharat ve haşlanmış pirinçle yoğrulur köfte yapılır. İnce doğranmış
soğanlar suda tuzla birlikte kaynatılır, kaynayan suya köfteler atılır.
Piştikten sonra bir saat kadar dinlendirilen; köfteler; pilav üzerine konularak
servis yapılır.
Ağrı’da
küçükbaş hayvancılığın fazla yapılması nedeniyle halıcılık en önemli el
sanatıdır. Bunun yanında kilim, kazak, keçe ve çorap gibi el sanatları da
vardır.
Ağrı
Valiliği
http://www.agri.gov.tr/
OHAL
Valiliği
http://www.ohal.gov.tr/
İshak Paşa
Sarayı'nı görmeden,
Dağcılar
için, Türkiye ve Avrupa'nın en yüksek dağı olan Ağrı Dağına çıkmadan, (izin
almayı unutmayın)
Abdigör
Köftesini tatmadan,
Kış ayları
için bir kaç çift tiftik eldiven ve çorap almadan ...
Dönmeyin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder